Definición y significado de CASO

caso (n.)

örnek, yol gösterme, örnek insan/davranış, kılavuzluk, rehberlik, durum, belli bir durum, özel bir hâl, vaka, misal

caso (n.) (lingüística)

hal, hâl

caso ()

dava, hukuk davası, gerçek, hakikat

casar (v.)

evlendirmek, evlenmek, birleştirmek

casar (v.) (escaso;infrecuente)

evlenmek, izdivaç etmek

caso acusativo (n.)

akuzatif, ismin -i hali

caso dativo (n.)

datif, ismin -e hali, ismin -e halindeki sözcük

caso de emergencia (n.)

acil durum

caso de urgencia (n.)

acil durum

caso genitivo (n.)

...-in hali, iyelik hali

caso locativo (n.)

ismin -de hali, kalma durumu, yer belirtme hali

caso nominativo (n.)

yalın hal

caso posesivo (n.)

...-in hali, iyelik hali

caso vocativo (n.)

seslenme durumu

en caso de

. ı halinde, durumunda, hâlinde, olacak olursa

en caso de que

. ı halinde, durumunda, hâlinde, olacak olursa

en cualquier caso

bununla beraber

en cualquier caso (adv.)

genelde, nasılsa, yine de, zaten

en su caso (adv.)

her biri ayrı ayrı olarak, sözedildikleri sırayla, söz edildikleri sırayla

en todo caso

bununla beraber, yine de

hacer caso de (v.)

sözünü dinlemek

hacer caso omiso de

çekinmek, görmemezlikten/duymamazlıktan gelmek, görmezden gelmek, gözardı etmek, kaçınmak, kulak vermemek, önem vermemek

hacer caso omiso de (v.)

aldırmamak, bir yerden kaçınmak dolaşarak gitmek, dikkate almamak, görmemezlikten gelmek, görmezlikten gelmek, itaat etmemek, itaatsizlik etmek, kaale almamak, söz dinlememek, uğramamak, uymamak, yanından geçmek, yok saymak

no hacer caso de (v.)

görmezlikten gelmek, itaat etmemek, itaatsizlik etmek, söz dinlememek, uymamak

ponerse en el caso de (v.)

başlamak, duygularına katılmak, girişmek, girmek, katılmak, kaydolmak, rol oynamak

casar con (v.) (escaso;infrecuente)

evlenmek, izdivaç etmek

no casar (v.)

birbirine uymamak, uyumsuz olmak

no casar con (v.)

birbirine uymamak, uyumsuz olmak