Publicitad R▼
bağırmak (v.)
1.Yüksek ve gür ses çıkarmak
2.Yüksek sesle azarlamak
3.İnsan, hayvan veya nesneler için, kulakla duyulabilen herhangi bir ses çıkarmak.
4.İnsan, Yüksek ve gür ses çıkarmak
Publicidad ▼
bağırmak (v.)
acı acı bağırmak, azarlamak, bağırarak konuşmak, bağırıp çağırmak, bağırıvermek, birden bağırmak, birden haykırmak, böğürmek, çabucak söylemek, çembere almak, çembere sokmak, çember takmak, çocuksu bir sesle konuşmak, çığlık atmak, feryat etmek, haykırmak, öksürmek, ötmek, potaya atmak, ses çıkarmak, seslenmek
Ver también
bağırmak (v.)
↗ bağırma, haykırma ≠ fısıldamak, hışırdamak
Publicidad ▼
⇨ acı acı bağırmak • bas bas bağırmak • birden bağırmak • hep birlikte bağırmak/söylemek • sevinçle bağırmak • tekrar tekrar bağırmak • öfkeyle bağırmak
bağırmak (v.)
bağırmak (v.)
bağırarak konuşmak, bağırmak[Hyper.]
böğürme[Dérivé]
bağırmak (v.)
çıkarmak, ses çıkarmak[Hyper.]
bağırmak (v.)
bağlamak, iliştirmek, raptetmek, takmak, tutturmak[Hyper.]
çan - çan sesi, zil[Dérivé]
bağırmak (v.)
encircle, gird (en)[Hyper.]
halka, yüzük[Dérivé]
bağırmak (v.)
feryat figan etmek; bağırarak söylemek[Classe]
commander (fr)[DomaineCollocation]
dile getirmek, konuşma yapmak, söylemek, vermek - şikâyet etmek[Hyper.]
havlama[Dérivé]
bağırmak (v.)
bağırmak (v.)
aramak, çağırtmak, getirtmek[Hyper.]
bağırmak (v.)
s'exclamer (fr)[Classe]
bağırmak (v.)
cause to be perceived (en)[Hyper.]
sound (en) - audio, sound (en) - ses - sound (en)[Dérivé]
bağırmak (v.)
bağırmak (v.)
Contenido de sensagent
computado en 0,047s