Definición y significado de düzen

succession de choses (fr)[Classe...]

düzen, düzgünlük, intizam, tertip[Hyper.]

tidy (en)[Dérivé]

untidiness (en)[Ant.]

organisation; organization (en)[Classe]

caractère, état, propriété (fr)[Classe...]

(sıra; sıralama)[termes liés]

durum - düzenleme[Hyper.]

dağınıklık, karışıklık[Ant.]

nitelik, özellik, vasıf[Hyper.]

daimî, devamlı - iflâh olmaz, onmaz, uslanmaz - normal - düzenli - kuraldışı, kurallara aykırı, teamüle aykırı, usulsüz - normal - düzenli, düzgün, kurallı, muntazam, sabit - regular (en)[Dérivé]

düzensizlik, usulsüzlük[Ant.]

düzenleme[Hyper.]

düşünmek, niyet etmek, planlamak, plânlamak, tasarlamak - design (en) - amaçlamak, niyet etmek[Dérivé]

manœuvre condamnable ou suspecte (fr)[Classe]

moyen pour parvenir à un résultat (fr)[Classe]

(ambition) (en)[termes liés]

bir işi yönetme sanatı, savaş bilimi, strateji[Hyper.]

akıl çelen, cin fikirli, düzenbaz, hilebaz, hilekâr, kurnaz, marifetli, muzip, şakacı, şeytan, tilki gibi, ustalıklı[Dérivé]

düzen; asayiş; güvenlik[ClasseHyper.]

durum, hal, keyfiyet, vaziyet[Hyper.]

düzenlemek - tertipli[Dérivé]

anarşi, ayaklanma, düzensizlik, kargaşa, karışıklık[Ant.]

action de (ou fait d'être) (fr)[Classe...]

organisation; organization (en)[ClasseHyper.]

organisation; organization (en)[ClasseHyper.]

yapı - strüktür, yapı, yapılış[Hyper.]

düzeltmek, düzenlemek, harcamak, sendikalaştırmak - sistematikleştirmek, sisteme göre düzenlemek, sistemleştirmek[Dérivé]

teşkilat; organizasyon; kurum; kuruluş; enstitü; müessese[ClasseHyper.]

kesim, toplumsal grup[Hyper.]

düzenlemek, kurmak, örgütlemek, sendikalaştırmak, tertiplemek - organise, organize, unionise, unionize (en) - form, organise, organize (en)[Dérivé]

military position, position (en)[Hyper.]

dizge; manzume; sistem; düzen; yöntemler düzeni[ClasseHyper.]

teknik[Classe]

düzenek[Hyper.]

methodicalness, orderliness (en)[Hyper.]

düzeltmek - sistematikleştirmek, sisteme göre düzenlemek, sistemleştirmek - düzenlemek, hazırlamak, organize etmek, yapmak - sistematik, sistemli[Dérivé]

aldatma; hile; düzen; sahtekârlık; kandırma[Classe]

çarpıtma, tahrifat - komplo, tuzak, yem, zoka[Hyper.]

belli etmemek, gizlemek, saklamak - gizlemek, maskelemek, örtmek, saklamak - şaşırtmak, yanıltmak[Nominalisation]

betray, deceive, lead astray (en) - dissimulate (en) - aldatmak, kandırmak[Dérivé]

üçkağıt; aldatma; hile; hilekârlık; üç kâğıtçılık[Classe]

hypocrisie (fr)[Classe]

moyen détourné pour se tirer d'embarras (fr)[Classe]

moyen astucieux pour parvenir à ses fins (fr)[Classe]

procédé d'illusion (spectacle) (fr)[Thème]

manevra[Hyper.]

düzen, düzenleme, sınıflandırma - düzenleme[Hyper.]

form, organise, organize (en)[Dérivé]

routine (en)[ClasseHyper.]

muhafazakarlık; tutuculuk[Classe]

olağan iş düzeni[Hyper.]

moyen astucieux pour parvenir à ses fins (fr)[Classe]

düzen, hile, numara, oyun[Hyper.]

aldatmak, hile ile elde etmek, hile yapmak, kandırmak - yönlendirmek[Dérivé]

group, grouping (en)[Hyper.]

Not: düzenleme anlamında sıradan bir fiil olarak 'do' kullanılır.[Dérivé]

görünüş[Hyper.]

düzenlemek[Dérivé]

neşriyat, yayın[Desc]

üçkağıt; aldatma; hile; hilekârlık; üç kâğıtçılık[Classe]

habileté d'esprit (fr)[Classe]

hypocrisie (fr)[Classe]

subtlety; quip; astuteness; shrewdness; nicety (en)[Classe]

moyen détourné pour se tirer d'embarras (fr)[Classe]

danışıklı dövüş; komplo; üçkâğıt; dolap; dolandırıcılık; entrika[Classe]

acte hypocrite (fr)[DomaineCollocation]

manevra[Hyper.]

. gibi yapmak[Nominalisation]