Publicitad R▼
Definición y significado de göstermek
Definición
göstermek (v.)
1.Yapılan testler çocuğun gerçek babasının kim olduğunu gösterdi.
2.Futbolcular sahada çok başarılı bir oyun sergiledi.
3.Son gelişmeler teorilerimizin doğru olduğunu gösteriyor.
4.Bu semptomlar ciddi bir hastalığın varlığına işaret ediyor.
5.Termometre kaç gösteriyor?
6.Gizli bir şeyi ortaya dökmek, açığa vurmak, yaymak, ilan etmek, afişe etmek, reklam etmek
7.Müşteriye ayakkabı bölümünü gösterir misiniz?
göstermek
1.Bir yazı veya konuşmada sürekli olarak öne sürülen, önemle belirtilmek istenen düşünceye dikkati çekmek, belli bir noktayı altını çizerek belirtmek
Publicidad ▼
Sinónimos
göstermek
altını çizmek, anlaşılmak, anlaşılır olmak, anlatmak, belli etmek, dönmek, işaretlemek, kavramak, ortaya koymak, oynatmak, saptamak, tam olarak göstermek, tam yerinde söz söylemek, taşı gediğine koymak, üzerinde önemle durmak, üzerine parmak basmak, vurgulamak, yansıtıp göstermek
göstermek (v.)
...-ın eseri olmak, açığa çıkarmak, açıklamak, adlandırmak, belirlemek, belirtmek, belli etmek, bildirmek, çıkarmak, dile getirmek, doğrulamak, doğruyu söylemek, dışa vurmak, götürmek, ifade etmek, ifşa etmek, işaret etmek, ispat etmek, ispatlamak, itiraf etmek, kanıtlamak, kanıt teşkil etmek, meydana çıkarmak, ortaya koymak, oynamak, rehberlik yapmak, saptamak, sergilemek, sinyalini vermek, sunmak, tanıklık/şahitlik etmek, tanıklık/şahitlik yapmak, tanımlamak, temsil etmek, teşhir etmek, tırısa kaldırmak, yer göstermek, yol göstermek
Ver también
göstermek
↘ anlam ifade eden, anlamlı, belirleyici, direnen, karakteristik, ısrar eden ↗ tavsiye, yararlı öğüt
göstermek (v.)
↘ bonservis, delil, gösteri, ifade biçimi, kanıt, performans, referans, şov, tavsiye, tavsiye mektubu ≠ aksini ispat etmek, çürütmek
Publicidad ▼
Frases
⇨ ...miş gibi göstermek • aday göstermek • açıkca göstermek • aşırı biçimde göstermek • aşırı tepki göstermek • baş göstermek • birisini suçlu göstermek için komplo kurmak • büyük saygı göstermek • büyük çaba göstermek • candan ilgi göstermek • coşku göstermek • doğru olmadığını göstermek • etkisini göstermek • film göstermek • gerçek yüzünü göstermek • gibi göstermek • haklı göstermek • haklı göstermek/çıkarmak • kadranda göstermek • kanıt göstermek • kararsızlık göstermek • kendini göstermek • kusurlarını göstermek • küçük göstermek • mazeret göstermek • mazur göstermek • ne mal olduğunu göstermek • olduğundan iyi göstermek • olduğundan çekici göstermek • olduğundan önemsiz göstermek • reaksiyon göstermek • resimle göstermek • sabır göstermek • saygı göstermek • sevgi göstermek • suçlu göstermek • sözde samimiyet göstermek • tam olarak göstermek • tepki göstermek • tiyatro oyunu gibi göstermek • var gibi göstermek • yansıtıp göstermek • yer göstermek • yerini göstermek • yol göstermek • yolu göstermek • yüksek göstermek • yüreklilik göstermek • zormuş gibi göstermek • çaba göstermek • çalışmasını göstermek • öne düşüp yol göstermek • önemli yanını göstermek • önemsiz göstermek • örnek göstermek • özen göstermek • şeytan gibi göstermek
Diccionario analógico
göstermek
göstermek
faire une trace, une marque (fr)[ClasseHyper.]
jeu de cartes (fr)[DomaineCollocation]
göstermek, işaret etmek, sinyalini vermek[Hyper.]
işaret - kalın uçlu kalem - mark, print (en)[Dérivé]
ayırmak, ayırt edici özelliği olmak[Domaine]
göstermek
point to; point towards; point out; indicate (en)[ClasseHyper.]
déterminer par une définition (fr)[Classe]
rendre perceptible à la vue (fr)[Classe]
certifier, attester qqch comme témoin (fr)[Classe]
fournir des informations à qqn sur qqch (fr)[Classe]
tavsiye, yararlı öğüt[GenV+comp]
göstermek
göstermek
göstermek (v.)
göstermek[Hyper.]
göstermek (v.)
point to; point towards; point out; indicate (en)[Classe]
(witness), (expression) (en)[termes liés]
göstermek (v.)
göstermek[Hyper.]
belirleme - hitap şekli, sıfat, unvan, ünvan - denomination (en) - mezhep - designative (en)[Dérivé]
göstermek (v.)
sergilemek[Hyper.]
production (en)[Dérivé]
göstermek (v.)
anlatmak, Not: sunma/verme/takdim etme anlamında sıradan bir fiil olarak 'do' kullanılır.[Hyper.]
sergileme, şov - sergi, sergilenen şey - gösteri, sunma, sunuş, uygulama - gösteri, oyun - demo, gösteri, örnek - screening, showing, viewing (en) - sunma - sunma - demonstrator (en) - sergi açan[Dérivé]
göstermek (v.)
göstermek (v.)
göstermek (v.)
göstermek (v.)
göstermek (v.)
göstermek (v.)
gitmek, yayılmak[Hyper.]
göstermek (v.)
pay the penalty (en)[Classe]
purifier (fr)[Classe...]
purgatoire (enfer chrétien provisoire) (fr)[termes liés]
göstermek (v.)
produire des mouvements répétés (fr)[ClasseParExt.]
marquer un rythme (fr)[Classe]
(bar; meter; metre; time) (en)[termes liés]
dizem, ritim[Dérivé]
çarpmak, tempo tutmak - atmak, çarpmak, güm diye vurmak - davul çalmak, tımbırdamak[Domaine]
göstermek (v.)
ortaya çıkarmak, ortaya dökmek[Hyper.]
göstermek (v.)
certifier (fr)[Classe]
expliquer (fr)[Classe]
(soyut düşünce; akıl yürütme; mantık), (akıl yürütme; sonuç/anlam (çıkarma))[termes liés]
göstermek (v.)
göstermek (v.)
göstermek (v.)
göstermek, sergilemek[Hyper.]
gösterme[Dérivé]
göstermek (v.)
rendre perceptible à la vue (fr)[Classe]
ifade etmek; belirtmek; göstermek[ClasseHyper.]
bildirmek, duyurmak, iletmek[Hyper.]
anlamlı - expressible (en)[Dérivé]
göstermek (v.)
göstermek (v.)
kısaca dile getirmek, kısaca ifade etmek[Hyper.]
ayarlama - derece, ölçüm, sayı - ölçüm[Dérivé]
göstermek (v.)
be, embody, personify (en)[Hyper.]
exemplification, typification (en) - örnek - ders, ibret, model[Dérivé]
göstermek (v.)
göstermek (v.)
yayına girmek, yayınlanmak[Hyper.]
göstermek (v.)
Contenido de sensagent
- definiciones
- sinónimos
- antónimos
- enciclopedia
computado en 0,062s