Publicitad E▼
konuşmak (v.)
1.Bir dilin kelimeleriyle düşüncesini anlatmak.
2.Bir konuda karşılıklı söz etmek, sohbet etmek
3.Bir konuda karşılıklı söz etmek
Publicidad ▼
⇨ (biri) ile konuşmak, istemek • abuk sabuk konuşmak • adına konuşmak • aleyhinde konuşmak • anlaşılmaz şekilde konuşmak • argo konuşmak • argolu konuşmak • arsızca konuşmak • açık seçik konuşmak • ağlamaklı konuşmak • ağlayarak konuşmak • ağzını yaya yaya konuşmak • aşağılar şekilde konuşmak • bağırarak konuşmak • boş boş konuşmak • burnundan konuşmak • büyük konuşmak • coşkunlukla konuşmak • dobra dobra konuşmak • durmadan konuşmak • durmaksızın konuşmak • düşünmeden konuşmak • etkileyici şekilde konuşmak • gizli konuşmak • gürültüyle konuşmak • habire/durmadan konuşmak • hakkında konuşmak • havadan sudan konuşmak • işi hakkında konuşmak • işten konuşmak • kaba bir şekilde konuşmak • karnından konuşmak • kaçamaklı konuşmak • kendi kendine konuşmak • konuşmak istemek • konuşmak vermek • küçümseyerek konuşmak • lehinde konuşmak • monoton bir sesle konuşmak • nutuk çeker gibi konuşmak • peltek konuşmak • saygısızca konuşmak • saçma sapan konuşmak • saçmasapan konuşmak • soluk soluğa konuşmak • söz almadan konuşmak • sürekli konuşmak • telaşlı telaşlı konuşmak • telefonla konuşmak • uzun uzun konuşmak • vaaz verir gibi konuşmak • yabancı dil konuşmak • yapmacıklı konuşmak • yüksek sesle konuşmak • çocukca konuşmak • çocuksu bir sesle konuşmak • çok konuşmak • öfkeyle konuşmak • önceden hazırlanmadan konuşmak • şaşkın şaşkın konuşmak
Publicidad ▼
konuşmak (v.)
konuşmak (v.)
gelmek[Hyper.]
alıcı, muhatap[Dérivé]
konuşmak (v.)
konuşmak (v.)
anlatmak, bildirmek, duyurmak, görüşmek, haberleşmek, iletmek, söylemek[Hyper.]
ağız - ağız - karşılık verme, terbiyesizce cevap verme - dile getirme, ifade, konuşma, ses çıkarma, söyleme, söyleyiş, telâffuz - speaking, speech production (en) - konuşma - konuşma - boş konuşma, boş tartışma, dedikodu, lâf - mouth, mouthpiece (en) - konuşmacı - verbalisation, verbalization (en) - speakable, utterable (en)[Dérivé]
verbalise, verbalize (en)[Domaine]
konuşmak (v.)
konuşmak (v.)
negotiate; bargain; haggle; trade; negotiate for (en)[Classe]
négocier un arrêt de combats (fr)[Classe]
(kuşatma), (kuşatmak; ablukaya almak; ihata etmek; muhasara etmek; başına üşüşmek; etrafını çevirmek)[termes liés]
se rendre (fr)[termes liés]
negociate (en)[Hyper.]
görüşme, tartışma, toplantı[Dérivé]
konuşmak (v.)
konuşmak (v.)
converser (fr)[Classe]
konuşmak (v.)
converser (fr)[Classe]
Contenido de sensagent
computado en 0,078s