Publicitad R▼
parıldamak (v.)
1.Bir ışık kaynağından gelen ışınları yansıtmak
Publicidad ▼
parıldamak (v.)
Ver también
parıldamak (v.)
↘ alev, çakırkeyif, dolu, kafası dumanlı, parıldama, titrek ışık, yanardöner, ışıldama
Publicidad ▼
parıldamak (v.)
parlamak; ışık tutmak[Classe]
ışık saçmak, ışımak[Hyper.]
hafif ışık, soluk parıltı[Dérivé]
parıldamak (v.)
briller : émettre une lumière vive (fr)[Classe...]
(star), (star system) (en)[termes liés]
intermittent (fr)[Caract.]
parlamak, ışık tutmak[Hyper.]
scintillation (en) - alev, parıldama, titrek ışık, ışıldama - scintilla (en) - twinkler (en) - pırıl pırıl parlayan[Dérivé]
scintillate (en)[Domaine]
parıldamak (v.)
briller d'un éclat très vif (fr)[Classe]
yeux (fr)[DomaineCollocation]
çıkmak, görünmek[Hyper.]
canlılık, neşe, parıltı, pırıltı - flicker, glint, spark (en)[Dérivé]
parıldamak (v.)
briller : émettre une lumière vive (fr)[Classe...]
(kuyumcu)[termes liés]
parlamak, parıldamak, pırıldamak, ışıldamak[Hyper.]
play, shimmer (en)[Dérivé]
Contenido de sensagent
computado en 0,031s