Definición y significado de tutuklu

arrestation (fr)[Thème]

conservé (fr)[Classe]

enfermé, emprisonné (fr)[Classe]

unfree (en)[Similaire]

action de surveiller (fr)[Classe]

prise de possession par une autorité publique (fr)[Classe]

opération de police (fr)[DomainRegistre]

hapis, hapsetme[Hyper.]

récidiviste au sens pénal (fr)[Classe]

cani, kanun kaçağı, suç/cinayet işleyen kimse, suçlu[Hyper.]

yeniden suç işleme eğilimi[PersonneQuiFait]

kopyasını çıkarmak[Dérivé]

sanık[Classe]

tutsak; esir; tutuklu; mahkum; göz altında tutulan kimse; hapishane ya da akıl hastanesi sakini; sakin[ClasseHyper.]

(tutsak; esir; tutuklu; mahkum; göz altında tutulan kimse; hapishane ya da akıl hastanesi sakini; sakin), (kurtarmak; özgürleştirmek), (serbest bırakılma; azat etme)[termes liés]

cani, kanun kaçağı, suç/cinayet işleyen kimse, suçlu[Hyper.]

tevkif etmek, tutuklamak - esir, tutsak, tutuklu[CeQuiEst~]

mahkum etmek, mahkûm etmek, suçlu bulmak[Dérivé]

tutsak; esir; tutuklu; mahkum; göz altında tutulan kimse; hapishane ya da akıl hastanesi sakini; sakin[Classe]

(zafer dansı; savaş dansı), (savaşcı; savaşçı)[termes liés]

bahtsız, talihsiz[Hyper.]

hapisane, hapishane, kodes - esir, hapsedilmiş, tutsak, tutuklu[Dérivé]