Publicitad D▼
yaşamak (v.)
1.Bugün müthiş bir macera yaşadık.
2.Canlılığını, hayatını sürdürmek.
3.Hayatını belli bir şekilde devam ettirmek.
4.Koca adada sadece 3000 kişi yaşıyor.
Publicidad ▼
yasamak (v.)
Ver también
Publicidad ▼
⇨ . den uzun yaşamak • ... daha uzun yaşamak • ... yiyerek yaşamak • ...-den daha uzun yaşamak • ahır gibi yerde yaşamak • birlikte yaşamak • evlenmeden beraber yaşamak • ilkel koşullarda yaşamak • iş yerinde yaşamak • pislik içinde yaşamak • pupa evresini yaşamak • utancıyla yaşamak • yanyana yaşamak • yeniden yaşamak • zevk ve sefa içinde yaşamak • çiftlikte yaşamak
⇨ Yaşamak (film, 1994) • Yaşamak Hırsı • Yaşamak Sanatı (kitap) • Yaşamak Zor (albüm) • Yaşamak Zor (şarkı) • Yaşamak İçin Öldür (film) • Ölesiye Yaşamak (roman) • İnadına Yaşamak (oyun)
yasamak (v.)
yaşamak (v.)
yaşamak (v.)
vivre (fr)[Classe]
yaşamak (v.)
vivre (fr)[Classe]
hayat, yaşam - liver (en)[Dérivé]
mevcut olmak, olmak, varolmak, var olmak, varoluş - live (en)[Domaine]
yaşamak (v.)
acı çekmek, acımak, ağrımak, çekmek[Hyper.]
geçirmek, olmak, zarar görmek[Domaine]
yaşamak (v.)
yaşamak (v.)
percevoir une sensation (morale ou physique) (fr)[ClasseHyper.]
expérimenter (fr)[Classe]
désir (fr)[DomaineCollocation]
yaşamak (v.)
yaşamak (v.)
vivre, habiter en un lieu (ou plusieurs lieux) (fr)[ClasseHyper.]
s'abriter (fr)[Classe...]
s'établir dans un logement (fr)[Classe]
bulunmak, olmak[Hyper.]
ikamet, oturma, sakin olma - oturma - ev, ikametgah, konut, mesken - baraka, derme çatma yapı, gecekondu - nüfus - bir yerde oturan kimse, halk, kiracı, oturan, oturan kimse, sakin, yaşayan - liver (en) - belli bir yerde oturan kimse, kiracı - çekilir, oturulabilir, yaşanabilir - oturan, sakin[Dérivé]
yaşamak (v.)
yaşamak (v.)
vivre de rien, de peu (fr)[Classe]
Contenido de sensagent
computado en 0,094s