Publicitad R▼
yönlendirmek (v.)
çevirmek, değerlendirmek, güdülemek, konuşmaya girmek, nişan almak, sebep olmak, teşvik etmek, tutmak, yararlanmak, yöneltmek, yönetmek
Publicidad ▼
Ver también
yönlendirmek (v.)
Publicidad ▼
yönlendirmek (v.)
yerleştirmek[Hyper.]
yönlendirmek (v.)
Not: sebep verme anlamında sıradan bir fiil olarak 'do' kullanılır., sebebiyet vermek, sebep olmak, yapmak - ~tırmak[Hyper.]
dürtü, güdülenme, motivasyon, neden, sebep - davranış, eylem, fiil, hareket, insan eylemi, iş - harekete geçirmek, hareket ettirmek, itici kuvvet, tahrik etmek - güdüleme - tahrik - moralini düzeltmek, teşvik edici şey - kışkırtma, öfkelendirme - güdüleme - motivating, motivative, motive (en)[Dérivé]
dokunmak, duygulandırmak, etki bırakmak, etkilemek, tesir etmek - duygulandırmak[Domaine]
yönlendirmek (v.)
hükmetmek, komuta/kumanda etmek[Hyper.]
hareket, hareket serbestliği, oynaklık - steerage, steering (en) - canalisation, canalization, channelisation, channelization (en) - guidance, steering (en) - head, headway (en) - head (en) - forefront, head (en) - güzergah, hat, rota - kız izci - dümenci, serdümen - maneuverer, manoeuvrer (en) - rehber - dolandırılabilir, manevra yapılabilir[Dérivé]
yönlendirmek (v.)
bahse girmek[Hyper.]
yönlendirmek (v.)
aldatmak, hile yapmak[Hyper.]
falsehood, falsification (en) - çarpıtma, tahrifat - counterfeit, counterfeiting, fakery, forgery (en) - numara, sahte şey - düzen, hile, hile karıştırma, hileyle koparma, sahtekârlık, sızdırma, yolsuzluk - kötü temsil etme, yanlış tanıtma - düzenbaz, kalpazan, oynama yapan kimse, sahteci, tahrifçi - hilekar, oyunbaz, üçkâğıtçı - dolandırıcı, sahtekâr, sahtekâr kimse - bozma, değiştirme[Dérivé]
yönlendirmek (v.)
exercer le pouvoir sur (fr)[Classe]
conduire l'activité, l'organisation de qqch (fr)[Classe]
décider (fr)[Classe]
yönlendirmek (v.)
guide; guide round (en)[ClasseHyper.]
guide; guide round (en)[ClasseHyper.]
yönlendirmek (v.)
Contenido de sensagent
computado en 0,031s