Publicitad R▼
yıkım (n.)
1.Büyük zarar, üzüntü ve sıkıntılara yol açan olay veya durum
yıkım
1.Yok olmaya sebep olan eylem
Publicidad ▼
yıkım
yıkım (n.)
afet, âfet, başarısızlık, bozgun, darbe, dert, ekin, facia, felaket, felâket, hadise, harap etme, hasar, mahvetme, olay, tahrip, tahrip etkisi, trajedi, üzüntü/endişe kaynağı, yerle bir etme, yıkıcı etki, zarar
Ver también
yıkım (n.)
↘ altüst etmek, feci, felâket doğuran, felâkete neden olan, felâket getiren, harap etmek, korkunç, kötü, talihsiz ↗ yerle bir etmek, yıkmak
Publicidad ▼
yıkım
destruction (fr)[Classe]
yıkım (n.)
malheur (fr)[Classe]
felaket; afet; yıkım; üzücü olay; trajedi; facia; felâket; belâ[ClasseHyper.]
dégât important (fr)[Classe]
soudain et imprévu (fr)[Caract.]
bahtsızlık, şanssızlık, talihsizlik[Hyper.]
mahvedici, tahripkâr - kötü, talihsiz - fecî, trajik[Dérivé]
yıkım (n.)
yıkım (n.)
çiftçi, rençper, tarım işçisi[Hyper.]
yıkım (n.)
güçten düşürme; zayıflatma[Classe]
yerle bir etme, yıkım[Hyper.]
altüst etmek, harap etmek - harap etmek, yakıp yıkmak[Dérivé]
çoğul[Domaine]
yıkım (n.)
disagreeableness; unpleasantness; inconvenience; discomfort (en)[Classe]
felaket; afet; yıkım; üzücü olay; trajedi; facia; felâket; belâ[Classe]
tristesse (fr)[Classe]
dert, elem, gam, keder, üzüntü, ızdırap[Hyper.]
uğratmak, vermek - tribulate (en) - try (en)[Dérivé]
yıkım (n.)
destruction (fr)[Classe]
opération de maçonnerie (fr)[DomaineCollocation]
son[Hyper.]
yerle bir etmek, yıkmak[Nominalisation]
büyük bir kısmını yoketmek, kırıp geçirmek, yerle bir etmek, yoketmek - yok etmek - silip yok etmek, yok etmek - ortadan kaldırmak - mahvetmek - tamamen ortadan kaldırmak - yıkmak[Dérivé]
Contenido de sensagent
computado en 0,047s