Definición y significado de çalışmak

labour; work; labor (en)[ClasseHyper.]

be in the employ of; be in service of; be in the pay of; be on the payroll of; be employed at; be employed by; be employed in; work in; work with (en)[ClasseHyper.]

be in the employ of; be in service of; be in the pay of; be on the payroll of; be employed at; be employed by; be employed in; work in; work with (en)[ClasseHyper.]

besogne, boulot, turbin, turf (fr)[GenV+comp]

iş - çalışan kişi, emekçi, iş gören kimse[Dérivé]

çalıştırmak - çaba harcamak, çabalamak, çalışmak - çalışmak[Domaine]

assurer un service régulier (fr)[Hyper.]

dolaşmak[Hyper.]

habituer (fr)[Classe]

entraîner : donner un entraînement (fr)[Classe]

(at yarışı), (yarış atı)[termes liés]

(atlı; süvari; binici)[termes liés]

alıştırma yapmak, egzersiz yapmak, idman/antreman yapmak[Hyper.]

antreman, çalışma, hazırlık[Dérivé]

çalıştırmak, özel ders vermek, sınava/yarışmaya hazırlamak[Domaine]

araştırma, çalışma - alan, ders, disiplin, konu, saha - inceleme, okuma[Dérivé]

başarılı olmak, çalışmak, işe yaramak, işlemek[Hyper.]

başarılı olmak, çalışmak, işe yaramak, işlemek[Hyper.]

running (en)[Dérivé]

boşta çalışmak, rölantide çalışmak[Ant.]

çalışma, emek, iş, iş yeri - işçi - çalışma, eser, sonuç, ürün - çalışan kişi, emekçi, iş gören kimse - yapan kimse[Dérivé]

çalışmak, işi olmak[Domaine]

aylak aylak dolaşmak, gelişimi durmak, tembellik etmek[Ant.]

faire des efforts (pour réussir) (fr)[Classe]

faire en sorte de, essayer de Ginf (fr)[Classe]

bir şey yapmak, harekete geçmek[Hyper.]

çaba, gayret, kullanma[GenV+comp]

başarı, çaba, deneme, gayret, girişim, girişme, nebze, parça, sonuç, teşebbüs, uğraş - essay (en) - deneyen kimse[Dérivé]

çaba harcamak, çabalamak, çalışmak[Hyper.]

çaba, çalışma, emek, iş, iş yeri, ortaya konulan iş[Dérivé]

çalışmak, işi olmak[Domaine]

uçmak[Hyper.]

koşma, koşu - koşma, koşu - koşucu[Dérivé]

koşmak, yarışmak[Domaine]

eleştirmek, fikir edinmek, karar vermek, tahmin etmek, yargılamak[Hyper.]

imtihan, sınav - testing (en) - sınama - examen, examination (en) - deneme, prova - imtihan, soru kâğıdı, sınav, test, yoklama - sınavı yapan kimse - çabalayan kimse, deneyen kimse[Dérivé]

aramak, bir şeyi yapmaya denemek, çalışmak, denemek, gayret etmek, kalkışmak, sınırlarını zorlamak, tecrübe etmek, teşebbüs etmek, uğraşmak, yapmaya çalışmak, yeltenmek[Analogie]

gitmek, yayılmak[Hyper.]

acquérir la connaissance de (fr)[Classe]

jouer de la musique (fr)[DomainRegistre]

travailler durement (fr)[Classe]

(bakımı zor; ağır; zahmetli)[termes liés]

çalışmak, işi olmak[Hyper.]

emek - ağır iş, ağır ve sıkıcı iş, angarya, çok çalışma, didinme, hamallık, iş, ömür törpüsü iş, sıkı çalışma, sıkıcı iş, zor iş - çaba, gayret, kullanma - görev, iş, proje, tasarı - drudge, galley slave, navvy, peon (en) - sıkıcı iş yapan kimse - amele, emekçi, işçi - dweeb, grind, nerd, swot, wonk (en) - inek, inekçi[Dérivé]

se mettre en marche (fr)[Classe]

energize; put on; turn on; switch on; energise (en)[Classe]

faire faire qqch à un véhicule (fr)[ClasseParExt.]

moteur (objet) (fr)[DomaineCollocation]

startup (en)[Dérivé]

başlamak[Cause]

stop (en)[Ant.]

başarılı olmak, öğrenmek[Hyper.]

araştırma, çalışma - inceleme, okuma[Dérivé]

okumak, okunmak[Domaine]

akmak; işlemek; çalışmak[ClasseHyper.]

işlem, işleme, yürürlük - işleyiş, performans - operant (en) - functional, operative, running, working (en)[Dérivé]

çalışmak - work (en)[Domaine]

malfunction, misfunction (en)[Ant.]

Not: tamamlama anlamında sıradan bir fiil olarak 'do' kullanılır., Not: yerine getirme/yapma anlamında sıradan bir fiil olarak 'do' kullanılır.[Hyper.]

plier, plyer (en)[Dérivé]

dire plusieurs fois la même chose (fr)[Classe]

étudier les cours d'un examen précis (fr)[Classe]

çalışmak[Hyper.]

alıştırma, egzersiz, pratik, talim, temrin[Dérivé]